Adıyaman Belediyesi, 6 Şubat’taki yardımlaşmayı ‘Dayanışma Eli Anıtı’ ile ölümsüzleştirdi
6 Şubat depreminin ardından büyük bir yıkım yaşayan Adıyaman’da, yeniden ayağa kalkma mücadelesi tüm kararlılığıyla sürerken, Adıyaman Belediyesi kentin kalbine anlamlı bir sembol yerleştirdi. Milyonlarca yardımseverin uzattığı dostluk elini simgeleyen ‘Dayanışma Eli Anıtı’, yaşanan büyük acıya karşı gösterilen yardımlaşma ve dayanışmayı ölümsüzleştirmeyi amaçlıyor.
Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, ‘Dayanışma Eli’nin; 6 Şubat depremlerinin ardından STK’ların, kamu kurumlarının, belediyelerin ve adı bilinmeyen milyonlarca yardımseverin Adıyaman’a uzattığı yardım elini simgelediğini ifade etti.
ADIYAMAN’A İNSANLIK TAŞIYAN GÖNÜLLÜLERİ SİMGELEMEK ADINA…
‘Dayanışma Eli’ni, 6 Şubat’ta yıkılan ve inşa çalışmaları devam eden yeni Belediye Binasının önündeki kavşağa yerleştirdiklerini belirten Başkan Tutdere, sözlerini şöyle sürdürdü:
“6 Şubat’ta büyük bir yıkım yaşayan, binlerce canını toprağa veren Adıyaman’ımızda yeniden ayağa kalkma mücadelesi tüm kararlılığıyla sürüyor. Hafızalarımızdan silinmeyen o felakette, komşu illerimiz başta olmak üzere yurtiçinden ve yurtdışından milyonlarca yardımsever, binlerce yürekli insan Adıyaman’ımızın yanında oldu, acımıza ortak oldu, yaralarımızı sarmak için seferber oldu. Bizler de bu büyük dayanışmayı unutmamak, unutturmamak adına; şehrimize uzanan o iyilik dolu elleri, Adıyaman’a kardeşlik, merhamet ve insanlık taşıyan gönülleri simgeleyecek bir dayanışma eli anıtı inşa ettik.”
“BU EL 6 ŞUBAT’TA ADIYAMAN’IMIZA UZANAN YARDIM ELİDİR”
Anıtın kuru bir yapıt değil, bir halkın hafızası ve şükran duygularının sembolü olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Tutdere, “Bu el; 6 Şubat’ta büyük bir acıya göğüs germiş bir Adıyaman’ımıza uzanan yardım elidir. Bu el; şehrimize destek olan tüm STK’ların, kamu kurumlarının, belediyelerin ve ismini bilemediğimiz nice gönül insanının eli, yüreğidir. Bu el; vefanın, dostluğun, kardeşliğin ve dayanışmanın sembolüdür. Dayanışma Eli Anıtı, sadece bir heykel değil; bir halkın hafızası, bize uzanan her eli kalbimizde taşıyacağımızın bir nişanesidir.